İzzet Çapa, bir dönem Hürriyet’te birlikte çalıştığı bazı isimler hakkında konuştu. Gazetecilik kisvesi altında dönen dolapları, kirli ilişkileri anlattı.
İşletmeci İzzet Çapa’nın, Habertürk’ten Hürriyet’e transferi büyük ses getirmişti. Uzun süre Kelebek ekinde röportajlar yapıp yazılar yazan Çapa’nın ismi, geçtiğimiz aylarda bir kurşunlanma olayına azmettirici olarak karıştı.
Mahkemede beraat eden Çapa, o günlerde kendisinin arkasında durmadığını söylediği Hürriyet gazetesinden ayrıldı. Ardından Super Haber isimli bir sitede yazarlığa başlayan Çapa; yazılarında Hürriyet ekibinden bazı isimlere ağır suçlamalar yöneltti.
Sabah’a konuşan Çapa; bazı yazar ve yöneticileri, gazetecilik kimliklerini kullanarak milyon dolarlık haksız kazançlar elde etmekle suçladı.
“Tek haneli maaş alan adamların, Cihangir’de nasıl milyon dolarlık evi olabilir?’ diye yazdınız. Neden böyle bir iddiada bulundunuz?” sorusunu yanıtlayan Çapa, şöyle konuştu;
“Milyon dolarlık ev alamazlar çünkü… Hürriyet’te çalıştığım dönem benim ve onların yazı yazdığı günlerin okunma oranlarına bakarsan, belki komplekslerinin sebebini anlarsın. Bunların başarılı olabilecek hiç kimseye tahammülleri yok. Bu nasıl bir şey biliyor musun? Kıvanç Tatlıtuğ ile arkadaş ol, yemeğe çık; komplekse girersin. Çünkü gideceğiniz yerde herkes Kıvanç’a bakar. Bütün dertleri buydu. Benden bu performansı beklemiyorlardı.
Bana düşmanlık besleyen insanlar, bunları kendi köşelerinde yazdılar ama hiç önemsemedim. İsmimin ve Hürriyet yazarı olmamın bedelini ödedim ama onlar benim arkamda duracak erkekliği gösteremedi.”
Çapa sözlerinin devamında Hürriyet’e yönelik şu açıklamaları yaptı;
“Hürriyet’te yazı yazmak kötü bir şey değil. Ben gazeteye girdiğimde bir omurgaları vardı. Selim’in, Cengiz’in aile şirketleriyle çalıştığını, gazeteye başlamadan önce de biliyordum. Ama avantacılıkta bu kadar aşırı olabileceklerini tahmin etmiyordum. Sonrasında onları araştırdım. Mahsun Kırmızıgül’ün düğününde, Hürriyet Yayın Direktörü Fikret Ercan’ın nikah şahidi olabileceğini, Mahsun’ın PR işlerini yapan şirketi Selim’in eski eşi Filiz Öcal’ın yönettiğini bilmiyordum.
Tabii ki Cengiz’in film şirketleriyle arasındaki ilişkiyi ve telefon hikayelerini herkes gibi biliyordum. Cengiz, Kelebek’in baş yazarı. Senin Kanal D gibi bir yayın kuruluşun varken, Star TV ve Show TV’ye kardeşin için program yapıyorsun. Bunlara dokunulmadığına göre, demek ki birilerinin bu kişilere karşı açıkları var. Selim-Cengiz ikilisi, şer ittifakı yapıyordu.
‘Dedemin Fişi’ filmi için ‘Yedi maddede neden bu filme gidilmez?’ diye bir yazı yazdım. Selim Akçin beni aradı ve “Gazetede yer yok, bu yazıyı çıkarsak olur mu?” dedi. Aynı gün gazeteyi açıyorum, ‘Beş maddede bu filmi neden seyretmelisiniz?’ diye Cengiz Semercioğlu’nun yazısını görüyorum! Burada bir ahlak var mı?
-Gazetede çalışırken iyiydi de, ayrılınca mı ahlak bekçiliği yapacağınız tuttu?
Tüm bu yaşananları, holdinge gidip bizzat Vuslat Hanım’a anlattım. Çok şaşırdı ve gerçekten bunları bilmediğini düşündüm. Saygı duydum ama ben enayiymişim!
Kendilerine amiral gemisi deseler de, bana kalırsa Türkiye’nin en kokuşmuş filikasıdır Hürriyet! Bu saatten sonra medyada yer almam ama arkadaşlarımla paşa gönlümün istediği gibi bir dijital medya kuruyoruz.”
BENZER HABERLER
TİKA’dan Türk-Macar ortak sanatına destek
Macarlar'da aslında Türklere çok benziyor. Ne de olsa bir zamanlar dünyanın en büyük devletiydik. - Olcay Orçun
Süleyman Demirel’in ablası hayatını kaybetti!
Allah rahmet eylesin. Her canlı bir gün ölümü tadacak... - Selçuk Uygur
AK Parti’nin referandum şarkısı: TABİİ Kİ EVET
Evet çıktı bakalım neler gelecek başımıza. Millet bilmeden evet'e bastı oyları. İnş hepimiz için hayırlısı olur. - Hüseyin Koçar
İlker Başbuğ oyunu kullandı
Haber değeri çok önemli. Oy kullanmasaydı ne olurdu acaba... - İlker Koçak
Güney Avrupa Ülkeleri Zirvesi başladı
Bu zirvelerde neler oluyor acaba. Bir sonuç çıkıyor mu? - Rahşan Koç