“Bodrum Tırı” projesiyle Türkiye’nin dört bir yanında Bodrum’un tanıtımına katkı sağlamak isteyen Belediye Başkanı Mehmet Kocadon, yabancı turistlerin olduğu kadar yerli turistlerin de sayısını artırmayı hedefliyor. Hatta gerek yurt içi gerekse yurt dışında yaşanan krizler nedeniyle azalan yabancı turist açığının yerli turistlerle kapatılabileceğini savunuyor.
Doğma büyüme Bodrumlu olan ve yıllardır Bodrum için çalışan Belediye Başkanı Mehmet Kocadon ile Bodrum’da bir araya geldik. Kahvaltıda buluştuğumuz Kocadon ile Bodrum’un dününü bugününü, Türkiye’de turizmin geldiği noktayı değerlendirdik. Bodrum halkının en sevdiği isimlerden olan Kocadon’la sadece turizmden değil, Bodrum’daki projelerinden ve Bodrumspor’dan da konuştuk…
-Türkiye’yi dolaşmaya başlayan “Bodrum Tırı” projenizden bahseder misiniz?
Tır, Türkiye’nin 29 ilini gezerek Bodrum’un Türk halkına yani yerli turistlere tanıtılması için bir takım tanıtım faaliyetleri yürütecek.
Bizim bu proje ile amacımız Anadolu insanının Bodrum ile arasındaki bağını güçlendirmek. Anadolu’da çok büyük bir kesimin Bodrum’a merakı var. Yerli turistin öneminin çok iyi anlaşıldığı son yıllarda, yerli turistlere yönelik projelerle fark yaratabiliriz. Yurt içi turizmini canlandırmak için Anadolu illerini dolaşarak, bu ilgiyi canlı tutmak ve daha da artırmak istiyoruz.
-Turizmi canlandırmak adına yurt dışına yönelik projeleriniz var mı?
Bodrum’un tanıtımı için yurt dışı ve yurt içi olmak üzere ayrı ayrı çalışmalar yapıyoruz. Her birine her yıl ayrı bir şekilde konsantre oluyoruz. Bodrum ve Türkiye turizmi için değişik pazarlar bulabilmek adına yurt dışında turizm fuarlarına katılarak her yıl ortalama 30 kadar ülkeye ziyaretler yapıyoruz ve bu ülkelerde önemli görüşmelerde bulunuyoruz. Sadece Avrupa ülkeleri ve Rusya odaklı değil, Çin’den, Hindistan’a kadar çok farklı ülkeler de var. Avrupa’nın turizm anlamında Türkiye için yorgun olduğunu biliyoruz. Bu nedenle farklı pazarlar arayışındayız. Geçtiğimiz yıllarda Türkiye’nin turist profili için çok farklı ülkeler olan Çin ve Hindistan gibi ülkelerden de turist getirmeyi başardık.
Rusya ile kriz geçtiğimiz yıl aşıldı. Rus turistler açısından bakıldığında bu yıl nasıl geçecek?
Rusya ile yaşanan kriz nedeniyle 2016 yılında turizm için zorlu bir dönem yaşandı ancak bu yıl için Rus turist anlamında daha farklı olacak. Rusya ile Bodrum arasında charter seferler de başlamış durumda.
“BODRUM’A DİREKT UÇUŞLAR OLSA DAHA FAZLA TURİST GELİR”
– Bodrum’da turizmin daha da canlanması için öncelikli olarak neler yapılabilir?
Dünya turizmine bakıldığında Bodrum, Türkiye’nin en önemli turizm markaları arasında başı çekiyor. Böyle bir bölgenin de dünyaya açılması lazım. Charter uçuşlar mayıs ayında başlar. Onun dışında dünya şehirlerinden Bodrum’a direkt uçuşlar yok. Dünyanın birçok ülkesinde uçuş yapan THY’nin bu konuya eğilmesi gerekiyor. Bugün Bodrum’dan İngiltere’ye Almanya’ya direkt seferler olsa, yılın çok büyük bir bölümünde Avrupa’ya nazaran çok daha iyi hava koşullarına sahip olan Bodrum’a, daha çok insan gelir. Bodrum’da yaklaşık 100 bin konut var ve bu konutlar arasında yabancıların küçümsenmeyecek payı var. Direkt uçuşlar olsa Bodrum’a daha sık gelip geleceklerdir. Onların gelmesi döviz girdisi demek, Bodrum’un 12 ay yaşayan bir tatil merkezi olmasına katkı demek. Ancak bütün uçuşlar İstanbul aktarmalı olduğu için turistlerin Bodrum’a ulaşmasını daha zahmetli hale getiriyor.
– THY ile bu yönde görüşmeleriniz var mı?
THY ile uzun bir süredir devam eden görüşmelerimiz var. Biz gereken tüm desteği, kolaylığı sağlayacağız dememize rağmen çok büyük bir mesafe alabilmiş değiliz. Şöyle bahsedeyim; bugün THY’nin uçaklarını, Bodrum’dan Ankara’ya bile zor uçuruyoruz.
“PLANLI OLURSA YERLİ TURİST YABANCI TURİST AÇIĞINI KAPATIR”
– Turizm sektörü açısından sizce bu yıl nasıl geçecek?
Yabancı turist konusunda ne tür sıkıntılar yaşanırsa yaşansın, bizim en büyük şansımız Türk halkı. Çünkü Bodrum’da herkes kendi Bodrum’unu yaşar. Kadını, erkeği genci, yaşlısı… Günün her saati burada huzurlu bir şekilde güvenle dolaşabilirsiniz. Anadolu halkı Bodrum’da, kendi istediği hayatı yaşayabiliyor. Böyle olunca da Türkiye’nin dört bir yanından gelen yerli turistlerimiz oluyor.
Haziran’ın 15’i ile Eylül’ün 15’i arasındaki dönemi biz bu yıl düşünmüyoruz. Çünkü biz Bodrum olarak 7 ay turizm yapmaya alışığız. Ancak tabi biz bunu yabancı turist ile yapardık, 1 Nisan’da başlayan bu dönem, kasım sonuna kadar giderdi. Artık birçok otel Haziran’da açılıyor. Bizler de nisan ve mayıs ayları için yerli turistlere yöneldik. Turizm planlı olarak yapılırsa yerli turist, yabancı turist açığını kapatır. Türkiye’nin bütün tatil beldelerinde böyle olması gerek. Birçok bölgede 2-3 ülkeden gelen turistlere endeksli turizm yapılırken Bodrum’a geçen yıl, 56 ülkeden turist gelmiş. Her yıl ortalama 30 ülkede Bodrum’u tanıtıyorum.
“RANT KAPISI OLARAK GÖRENLER GELMESİN! BİZİM BİR TANE BODRUMUMUZ VAR”
– Girişimciler için Bodrum’a yönelik ne mesajlarınız var?
Bodrum’da inşaat sektörü de turizm gibi tam gaz devam ediyor. Buraya gelecek olan her yatırımcıya kapımız açık. Onlardan tek bir isteğimiz var: Bu toprakların doğasına, kültürüne, yaşam tarzına sahip çıkarlarsa biz de onlara sahip çıkarız. Burayı rant kapısı olarak görüp gelmek isteyen varsa da hiç zahmet etmesin. Rant kapısı gibi görenler için her zaman bir Bodrum vardır ama bizim için sadece bir tane Bodrum var.
-Bodrum’da yeni yatırımlar olacak mı?
Artık Bodrum’a turizm alanında dünyaca ünlü otel markaları da geliyor. Geçtiğimiz aylarda Bodrum’a 1 milyar dolar yatırım yapan bir marka vardı. Türkiye’nin önemli iş adamlarının burada yatırım kararları var. Benim ise bu iş adamlarından tek bir ricam var: Marka otelle gelmeleri. TAV 870 milyon Euro yatırım yaptı Bodrum Havalimanı için. Bu yatırımları desteklemeye devam edeceğiz Tarihi dokumuzu, doğamızı koruyarak büyüme konusunda kararlıyız. Ben Bodrum’da, neresinden bakarsam bakayım hep iki katlı bina görmek istiyorum. Daha fazlası yok…
– Siz doğma büyüme Bodrumlusunuz! Son 50 yılına tanıklık ettiğiniz Bodrum’da turizm nasıl gelişti?
Benim çocukluğum burada geçti. Bugün dünyanın çeşitli ülkelerinden turistlerin denize girdiği plajlarda oyun oynadım. Plaja balıkçılar gelirdi. Annem tepsinin içerisine kabuklu fıstık ile incir koyardı, ben de onları balıkçıya götürür karşılığında ise balık alırdım. Çocukluğum böyle geçti, para kullanılmazdı çoğu kez. Bu civarda Bodrum’un zor günlerini gören son nesilim. Ortakent sahiline elektrik ilk kez 1979 yılında geldi, koskoca Bodrum yarımadasına tek bir hekim bakardı. Yaşanan o zor günleri, büyüklerimizin medeni, misafirperver ve paylaşımcı oluşu sayesinde atlattık.
“KİMSE KUSURA BAKMASIN BEN ESKİ BODRUMU İSTEMİYORUM!”
– Bodrum tarihinde turizm için mihenk taşı diyebileceğimiz en önemli gelişme neydi?
1983 yılında Turgut Özal’ın turizm hamlesiyle başlayan canlanma çok etkili oldu. O tarihten sonra Bodrum için güzel günler gelmeye başladı.
Zaman zaman çok sık duyarsınız ‘Biz eski Bodrum’u istiyoruz’ diye… Buraya 2012 yılında ilk gelen, bugün 5 yıl önceki Bodrum’u ister. Ben bu topraklarda doğdum, büyüdüm ama ben, 1963 yılındaki Bodrum’u istemiyorum. Kimse kusura bakmasın.
– Ne vardı o yıllarda sizin istemediğiniz…
O yıllardan bir anımı anlatayım. Çocukken gecenin bir vakti beni arı sokmuştu. Çok canım yandı, annemi kaldırdım ama elektrik yok. Kandil ile baktık, anlamadık. Annem de babamın karşıdaki Yunan Adası (Kos) İstanköy’den getirdiği bir ilaç varmış, onu sürdü ısırılan yere… Sabah olunca baktım ki beni eşek arısı sokmuş. Peki, annemin derman olsun diye sürdüğü ilaç neydi? O zaman her derde deva olan, Vicks… Bilen bilir, öksürüğe iyi gelir, yanığa, kırığa, çıkığa iyi gelir. Çünkü başka ilaç yoktu. Bugün Bodrum’da onlarca doktor var. O zamanlar yol yoktu, okul yoktu, hastane yoktu, araba yoktu. En yakın hastane de Milas’taydı ki yol iki buçuk saat sürüyordu. Bu coğrafya çok hızlı değişiyor. Sadece 5-10 yıl sonra, örneğin 1972 yılında hastane de vardı, okul da vardı, yol ve araç da vardı gelen misafirler için. Bu misafirler şehirlerine döndüklerinde bu imkanlardan zaten yararlanabiliyorlardı ancak biz hep mahrum kalıyorduk. Onlarla birlikte bu tür imkanlar, bizim için de burada oluşmaya başladı.
– O dönemlerde turizm nasıldı?
1967 yılında Bodrum’da ilk otel olan Kaktüs Otel yapıldı. Yol olmadığı için de tüm inşaat malzemeleri deniz yoluyla getirildi. O zamanlar Almanlar, İtalyanlar ve Fransızlar Zodyak botlarla gelirlerdi. Ve tesis olmadığı için, çadırlarıyla gelir kamp kurarlardı.
“BODRUMSPOR’UN SÜPER LİG’DE OLMASI GEREKİYOR”
-Son yıllarda büyük bir atak yapan Bodrumspor ile ilgili projeleriniz var mı?
Bodrum’a her şey yakışıyor. Bodrumspor normal şartlarda Süper Lig’de olması gerekiyor. Bugün Bodrumspor, Avrupa’da nereye maça gitse mutlaka Bodrum’u duyan, bilen birileri, Bodrum’da anısı olan birileri çıkacaktır. Türkiye’nin en önemli markalarından bir tanesi olan Bodrumspor, Türkiye içinde de sevgiyle karşılanıyor. Bir aksilik olmazsa adım adım ikinci lig yolunda ilerliyoruz. 10 puan farkla da öndeyiz. Şartlara oluşursa biz, sponsor olmak isteyen markalara isim hakkımızı da veririz. Türkiye futbolunda birçok takımda olduğu gibi adımızın başına bir şirket de alırız. Görüştüklerimiz var, teklif ediyoruz.
“BENİM ÜÇ ZAAFIM VAR; EĞİTİM, SAĞLIK VE SPOR…”
-Bodrum ve Bodrum halkı için en çok önemsediğiniz konuların başında neler bulunuyor?
Benim hayatta özellikle üç tane zaafım var. Onlar da eğitim, sağlık ve spor… Bunların üçünden asla taviz vermem. Belediye başkanları gibi yöneticilerin en önemli görevi, sağlıklı nesiller yetiştirmektir. Binayı, kaldırımı, yolu bugün yapar yarın bozarsın ancak genç nesillere sporu ve sağlıklı yaşam bilincini aşılayamazsan, öğretimini değil eğitimini sağlayamazsan, yaş ilerledikçe daha da zorlanırsın. 50 yaşındaki birine İngilizce öğretirsin ama o adama çöp atma eğitimini, insan sevgisini, hatta tuvalet eğitimini bile öğretemezsin.
“EKONOMİK GÜCÜ KAYBEDERSEK, AHLAKİ ÇÖKÜŞ BAŞLAR”
”Ve ekonomik gelişim çok önemli… Bodrum’daki sosyal hayatı canlı tutmak, hareketliliği sağlamak adına her geçen dönemde kış aylarındaki festival, konser gibi sosyal etkinliklerin sayısını artırıyoruz. Mart ayında bile eğlence mekanları dolu. Türkiye’nin en iyi turizmini yapmaya çalışıyoruz.Bu kadar tanıtımı, etkinliği biz Bodrum turizmine katkı sağlaması için düzenliyoruz. Çünkü en büyük gelir kaynağımız olan turizmden gelir elde edemezsek, Bodrum’daki huzuru düzeni sağlayamayız. Ekonomik verimliliği sağlayamazsak, ahlaki çöküş ve beraberindeki suç oranlarındaki artış başlar…
Türkiye’nin en huzurlu bölgelerinden biri olarak Bodrum’da en büyük korkumuz budur. Ahlaki çöküş yaşanırsa, kavgalar, hırsızlıklar artar, kısaca ilçemizin huzuru bozulur. Ekonomik gücün sağlandığı yerlerde bu tür huzursuzluklar yaşanmaz. Turizm ve inşaat sektörü gibi Bodrum ekonomisinin iki temel direğini güçlü tutarak elimizdeki ekonomik gücü kaybetmek istemiyoruz. O nedenle Bodrum’a gelecek olan yatırımların önü kesilmemeli! Yatırımcıları, sermayeyi ürkütecek bir ortam yaratılmaması lazım.
TİKA’dan Türk-Macar ortak sanatına destek
Macarlar'da aslında Türklere çok benziyor. Ne de olsa bir zamanlar dünyanın en büyük devletiydik. - Olcay Orçun
Süleyman Demirel’in ablası hayatını kaybetti!
Allah rahmet eylesin. Her canlı bir gün ölümü tadacak... - Selçuk Uygur
AK Parti’nin referandum şarkısı: TABİİ Kİ EVET
Evet çıktı bakalım neler gelecek başımıza. Millet bilmeden evet'e bastı oyları. İnş hepimiz için hayırlısı olur. - Hüseyin Koçar
İlker Başbuğ oyunu kullandı
Haber değeri çok önemli. Oy kullanmasaydı ne olurdu acaba... - İlker Koçak
Güney Avrupa Ülkeleri Zirvesi başladı
Bu zirvelerde neler oluyor acaba. Bir sonuç çıkıyor mu? - Rahşan Koç