TATARINDAN KURTARDIK…
“Memnuniyette yüzde 10’luk ayrımsız artış olmakla beraber bugün kamuoyunda hız ile ilişik algı henüz istediğimiz düzeyde değil. Hedefimiz yüzdelik 75 ve beden olmalı. Maalesef sonuç yıllarda hak sisteminin tek türe etmediği olayları alay malay yaşadık. Erzincan’de başlayan sonradan büyüyen hız ile ilgilendiren amme vicdanını, vatandaş vicdanını yaralayan tıpkısı takım gelişmeler yargı ile ilişkin yeni bir reformu gündeme getirdi. Fakat bire bir tehlikeyi kaldırılmış ederken farkında olmadan apayrı bir tehlikenin kapımızı çaldığının farkına varamadık. Bizim memleketin aynı tabiri vardır ‘Tatarından kurtardık, beterine rastladık.’ FETÖ’cüler geriden geriye maatteessüf 2010 referandumundan sonradan yürüttükleri faaliyetleri aleni hale getirmiş ve yargıyı tamamen özlük etki emelleri için istimal cehaletine gitmiştir.
ADALETTE HIZ BEREKETTİR
Ulaştırma Bakanlığı dönemimde, ‘trafikte yordam felakettir, internette yordam berekettir’ dedik. Buna şurası üstelik ilave ediyorum. ‘Trafikte atiklik felakettir, adalette, yargıda hız berekettir.’ Yargının hak ettiği güveni kazanması üzere yargılamada hızlanmamız lazım. İnsanlar adaletin er tecelli etmesini, yüreğinin soğumasını istek ediyor.
Sayın Bakanım, ülkemizin sunu müstacel konusu adaletin türe ettiği itibarı vermek. Vatandaşın söylediğini söylüyorum; şiddet soruşturmayı polise, kovuşturmayı da bilirkişiye devretme etmiş. Bunun adına bile mahkeme kararı diyorlar. Bu hükümsüzlük. Soruşturmanın hastalık polise, kolluğa havale ettiği kanaati var. 17 Fasıla’ta biz bunu gördük. Polise birisi tanınmayan imzasız ihbarda bulunuyor bu masada oturan, yanındaki masada oturan bile onu alıyor. Sınırsızca dinlemeler, hukuka ekşi tutamak toplamalar, bunları dosyalıyor ve gidiyor savcılığa küresel ayrımsız icazet alıyor ve iş başlıyor. Bu hız değil, bu kat, misil değil.
ağız ağıza yasadışı, masa altı muamelat
Sonunda 17 Ara’ta bilcümle foyaları ortalığa artık. Sima vermeyeyim, benim sunma yakınımdaki insana dinleme yapılıyor. Bir şekilde öğreniyorum. O periyot İçişleri Bakanı’na söylüyorum, gidiyor ait birime, ‘Hakeza aynı özdek bulunmayan’ diyor. Doğruluk Bakanı’na söylüyorum. Diyor ki ‘Hakeza tıpkı madde bulunmayan.’ ‘Olanaksız diyorum, bire bir daha bakın’ diyorum. Bir elan bakıyorlar tıpkı madde bulunmayan. UYAP’a bakıyorlar, polisin dosyalarına bakıyorlar benzeri molekül yok. 2 dönüş sonradan bu dinleme kesiliyor. 2. hâkimlikten yapılan bu dinleme 4. hâkimlikten yeniden başlıyor. Sonra arkadaşları yeniden yola çıkarıyoruz esasen bir öz namevcut. O dosya 17 Antrakt’ta önümüze sâdır dosyadır. Hangi UYAP’a koyuyorlar, hangi soruşturma numarası veriyor. Tamamen masa altı, tamamen yasadışı aynı muamele. Bu camiaya yakışır m?
3581 AĞIR SİZİN ARANIZDA YOK
Alçak FETÖ örgütüyle ilişkin temizlikte yargıdaki başarımız gayrı kurumlara bakarak haddinden fazla iyidir. 3 bin 581 basik aranızda bulunmayan. Asıl kademelerde henüz bu yapıya eş insanlar nasıl vardır. Bu konudaki çalışmalara rehavete düşmeden özellikle devam etmenizi bekliyorum.”
AİHM İHTİMALİNE KARŞI
15 Temmuz sonrası biliyorsunuz OHAL getirdik. OHAL vatandaş için zar edilmiş aynı genişlik değil. OHAL’i tığ kendimize car ettik. Bu aheste örgütün mensuplarını eksantrik tip temizleme şansımız yoktu. Bunun amacıyla OHAL bitmeme edecek. OHAL nedeniyle memuriyetten çıkartılanlarla ilişkin muhakeme usulü biliyorsunuz kapalıydı. 70 bin civarında dosya ferdî başvuru ile AYM’birlikte bekliyordu. Akıbet düzenlemeyle itiraz yolunu hukuki ayrımsız zemine kavuşturduk. Gitgide bu davaların AİHM’ye gitme ihtimaline karşı ayrımsız yıpranmamış düzenleme yaptık. Eğer encümen inandırma olursa, delillere bakacak, uygulamalara bakacak, ya memuriyete reddetme edilecek ya da iadenin verdiği değişmeyen doğrudur diyecek. Bunu yaptıktan sonra bu kişilere muhakeme usulü açılmış olacak. Böylece hep mağduriyetleri ortadan kaldıracak, herhangi bir ne kadar hıyanet yapmış olsalar dahi Türkiye benzeri ahbaplık devleti. Bu itiraz mekanizmasını birlikte önümüzdeki günlerde gündeme alacağız. İşin özü yargılama yolunu açmış oluyoruz. Ama bu ülkeyi yıkmaya çalışanlar sağdan soldan dal kapıdan dahi giremezler bunu birlikte bilsinler. seyrek kazaya kurban gidenler tür mümkündür, onların mağduriyetlerini göğüslemek ülfet devleti yerine önceliğimizdir.
10 ŞUBAT’I BEL ETTİ
BAŞBAKAN Binali Yıldırım, geçmiş dolaşma Genişletilmiş Toprak Başkanları toplantısı ile Tarz Değişmeyen ve Yönetim Kurulu’nda (MKYK) basına sınırlanmış konuştu. Parti kaynaklarından edinilen bilgiye bakarak Saika, MKYK’de tümen kurmaylarına, “Aman konuşmayın, yanlış anlaşılmalar olanaklı. MHP ile sıkıntılar yaşanabilir” dedi. Saika, hem kendisinin hem Cumhur Reisi Erdoğan’ın kampanyanın hazırlanış süresinde Bahçeli ile görüşmeyi planladıklarını anlattı.
Toplantıda gösterilen videoda, 8. Reisicumhur Özal ve 9. Reisicumhur Demirel’in riyaset sistemini öven sözleri vadi aldı. Yıldırım’ın toplantıda “Şubat’ın 10’u kabil kampanya için, sokağa zül için start verilecek” dediği öğrenildi.
İNSANLAR MÜNASEBET IDAM CEZASI ÖLÜM CEZASI DIYEREK BAĞIRIYOR
Vatandaşlarımız şu noktadan tasalı; 15 Orak Ayı’dan bu tarafa 6 – 7 kamer geçti. Silahı kayran var, insanları öldürenler muhtemelen. ‘Illet bunlar henüz yargılanmadı?’ diye niteleyerek soranlar var. Ego üstelik size soruyorum. Vatandaşın yüreği soğusun, ölüm cezasi idam cezasi diye niteleyerek insanlar neden sokakta bağırıyor, serencam çekmek istiyorlar. Bu yargının işi. Hâkimiyet mensuplarına anlattığımız ahit bize anlamadığımız bir güruh tabir söylüyorlar. Yurttaş bunların hiçbirini iplemiyor. Vatandaş diyor ki; evladımı öldürdü, ben da yanındaydım, her delil görüntüde. Bunun kararını verin. Ben vatandaşın elçisiyim.