SON DAKİKA

Kadınların inandığı 10 cinsel mit!


Sağlık 2 Şubat 2017 - Perşembe, Saat: 15:52
Haber 843 kere okundu.



Kadınların inandığı 10 cinsel mit!
Kadınların inandığı 10 cinsel mit!
CİSED Genel Başkanı Cem Keçe, “2017’de tüm çabalarımıza rağmen cinsellikle ilgili hurafeler yani cinsel mitler itibar görüyor. Bu da hem kadın-erkek cinselliğini baltalıyor hem de bu olumsuz yansımalar toplumu ve geleceğimizi tehdit ediyor” dedi.

Kadınların inandığı 10 cinsel mit!

Psikoterapist Cem Keçe, kadının aklında gezinen cinsel mitlerin kaynağının anne olduğunu söyledi. Erkeklerin kadınlara göre cinselliği öğrenme yaşının daha erken olduğunu ve erkeğin cinsellikle ilgili yanlış bilgilendirmeyi kendi kendine ya da arkadaşları vasıtasıyla edindiğini belirten Keçe, kadınların cinsellikle ilgili yanlışlarının annelerinden miras olduğunu ifade etti.Keçe şunları kaydetti: “Eğer anne de genç bir kızken annesinden cinsel mitleri kazanmışsa, bunu aynen kızına geçirir.

Yeni kuşak bir önceki kuşağa göre bilgiye farklı kaynaklardan ulaşma imkanını bulabilir ancak, rol model olan anne eğer kızına ‘Cinsellik ayıptır’ demişse, bu genç kızın aklını karıştırabilir. Gerçekte öyle olmadığını bilse dahi kızın bilinçdışı cinselliği ‘ayıp’ olarak kodlar. İleride bir yetişkin olarak bu kadının cinsel işlev bozukluklarıyla karşı karşıya kalması hiç sürpriz olmaz. Zaten vajinismus, cinsel isteksizlik ya da cinsel tiksinti bozukluğu gibi cinsel işlev bozuklukların temelinde genellikle annenin kızına sunduğu ‘ayıp ve yasak’lı cinsellik örüntüsünün yattığını görmekteyiz.”

Peki kadınlar en çok hangi hurafelere inanıyorlar ve gerçekler nasıl? İşte CİSED anketinde sorulan cinsel mitlerin bazıları ve Psikoterapist Cem Keçe tarafından aktarılan yanlış bilinen gerçekler:

YANLIŞ 1: Mastürbasyon ile kızlık zarı bozulabilir.

Mastürbasyon, aşırıya kaçılmadığı ve normal bir cinsel ilişkiye tercih edilmediği sürece asla zararlı değildir. Tamamen kişisel bir seçimdir. Genç kızlar, kızlık zarları etkilenmesin diye genellikle mastürbasyon sırasında dış genital organlarını ve özellikle de klitorislerini uyarırlar. Vajinaya parmak veya başka bir cisim sokulmadan yapılan mastürbasyon kızlık zarına herhangi bir etkide bulunmaz.

110
Kadınların inandığı 10 cinsel mit!

YANLIŞ 2: Cinsel organlar pistir ve dokunulmamalıdır.

Cinsel organlar, partnerle sevgi, sadakat ve zevkli bir ilişki içerisinde özgürce paylaşılabilen bedenin özel bir bölümüdür. Tüm bunlara ek olarak, tıpkı ağzın yemek yeme davranışına yönelmesi için tat alma duyuları ile donatıldığı gibi, cinsel organlar da dokunuşlardan zevk alan merkezler olarak sinir ağları ile donatılmışlardır. Şehvet ve sevgi dolu bir dokunuş bu bölgelerin uyarılmasına neden olacaktır. Vajinanın adet kanamaları, pH dengeleyici salgı bezleri ve yağlanma yoluyla çok karmaşık bir temizlenme sistemi vardır. Geri kalan üreme sistemi ise kişiyi hayrete düşürecek kadar iyi çalışan ve haz almaya odaklı bir mekanizmaya sahiptir. Bu kadar değersizleştirmek ve pis olarak adlandırmak doğru bir yaklaşım olamaz.

210
Kadınların inandığı 10 cinsel mit!

YANLIŞ 3: Kadın için cinsellik bir görevdir.

Evliliğe kadar bakire kalmayı tercih eden kadınlarda, cinsel ilişki yaşamamak için direndikleri bir süreçten, birden yatakta bir performans sergilemeleri gereken bir sürece geçiş dramatik olabilmektedir. Maalesef bazı aileler veya topluluklar cinselliğin kötü ve pis olduğuna dair mesajlar vermektedirler. Bunlar kolaylıkla üstesinden gelinemeyecek çekirdek düşüncelerdir ve evlilik yaşantısına da yansır. Toplumsal öğretilerde, evlilikte bedenlerin hoş ve zevk dolu bir yaşantı içerisinde olacağı vurgulanır. Ne yazık ki bu tip öğretilerde zevkin sadece erkeğe has olduğu gibi asılsız bilgiler de yer alır. Oysa kadın da erkek de hem ruhsal hem de bedensel olarak zevk almaya uygun olarak tasarlanmıştır. Hem kadın hem de erkek vücudunda dokunulduğu zaman uyarılan cinsel organlar ve bölgeler vardır. Kadının da erkeğin de hormonsal bir cinsellik döngüsü vardır.

Bu döngüde cinselliğe yönelik fiziksel, duygusal ve zihinsel dürtüler oluşur. Bu dürtüler düşünceleri etkiler ve fiziksel yansımaları, iyi, normal ve eşler arasında sevgi dolu bir yakınlaşma sağlayıcı bir fonksiyona sahiptir. Eğer istenilirse, cinsellik hem kadın hem de erkek için eğlenceli bir hal alabilir. Kadınlar için cinsellik bir ‘görev’ değil, bir ‘armağan’dır, ‘hak’tır. Burada bir cinsiyet ayrımından söz edilemeyeceği gibi her iki cinsin de birbiriyle yapacağı paylaşımlar karşılıklı olarak haz alıp vermeyi sağlamaktadır.

310
Kadınların inandığı 10 cinsel mit!

YANLIŞ 4: Cinsel birleşme yanlış bir şeydir.

Bazı aileler, çocuklarını cinsel yolla bulaşan hastalıklara, istenmeyen gebeliklere ve duygusal acılara karşı korumaya çalışırlar ve bir korku iklimi yaratırlar. ‘Seks yapma’ derken ‘İleride kocanla özgürce seks yapabilirsin’ demeyen aileler, maalesef cinsellikle ilgili iyi hiçbir şey söylemedikleri için, çocuklarına bozulmuş bir bakış açısı bırakırlar.

Dengeli bir cinsel bilgilendirme içerisinde cinsellikle ilgili sınırların çok net bir şekilde ortaya konması önemli olsa da, evlilik ilişkisi içerisindeki cinsellik yaşantısının kadın ve erkeğin birbirlerine bağlanmalarındaki önemi ve diğer olumlu tarafları ile ilgili de bilgilere mutlaka değinilmesi gereklidir. Bu nedenle ‘cinsel birleşme’ yanlış bir şey değildir; rahatlamış ve gevşemiş bir halde, sevişmenin ve dokunmanın verdiği hazza ve hissetmeye odaklanarak, herhangi bir performans hedefi koymadan, zamandan kopma, haz alıp haz verebilme, ruhu ve bedeni bir armağan gibi paylaşabilme, kimseyi tatmin etme zorlantısı olmadan, ne olursa olsun bir şekilde boşalabilme bilim ve sanatıdır…

410

Psikoterapist Cem Keçe, kadının aklında gezinen cinsel mitlerin kaynağının anne olduğunu söyledi. Erkeklerin kadınlara göre cinselliği öğrenme yaşının daha erken olduğunu ve erkeğin cinsellikle ilgili yanlış bilgilendirmeyi kendi kendine ya da arkadaşları vasıtasıyla edindiğini belirten Keçe, kadınların cinsellikle ilgili yanlışlarının annelerinden miras olduğunu ifade etti.Keçe şunları kaydetti: “Eğer anne de genç bir kızken annesinden cinsel mitleri kazanmışsa, bunu aynen kızına geçirir.

Yeni kuşak bir önceki kuşağa göre bilgiye farklı kaynaklardan ulaşma imkanını bulabilir ancak, rol model olan anne eğer kızına ‘Cinsellik ayıptır’ demişse, bu genç kızın aklını karıştırabilir. Gerçekte öyle olmadığını bilse dahi kızın bilinçdışı cinselliği ‘ayıp’ olarak kodlar. İleride bir yetişkin olarak bu kadının cinsel işlev bozukluklarıyla karşı karşıya kalması hiç sürpriz olmaz. Zaten vajinismus, cinsel isteksizlik ya da cinsel tiksinti bozukluğu gibi cinsel işlev bozuklukların temelinde genellikle annenin kızına sunduğu ‘ayıp ve yasak’lı cinsellik örüntüsünün yattığını görmekteyiz.”

Peki kadınlar en çok hangi hurafelere inanıyorlar ve gerçekler nasıl? İşte CİSED anketinde sorulan cinsel mitlerin bazıları ve Psikoterapist Cem Keçe tarafından aktarılan yanlış bilinen gerçekler:

YANLIŞ 1: Mastürbasyon ile kızlık zarı bozulabilir.

Mastürbasyon, aşırıya kaçılmadığı ve normal bir cinsel ilişkiye tercih edilmediği sürece asla zararlı değildir. Tamamen kişisel bir seçimdir. Genç kızlar, kızlık zarları etkilenmesin diye genellikle mastürbasyon sırasında dış genital organlarını ve özellikle de klitorislerini uyarırlar. Vajinaya parmak veya başka bir cisim sokulmadan yapılan mastürbasyon kızlık zarına herhangi bir etkide bulunmaz.

YANLIŞ 2: Cinsel organlar pistir ve dokunulmamalıdır.

Cinsel organlar, partnerle sevgi, sadakat ve zevkli bir ilişki içerisinde özgürce paylaşılabilen bedenin özel bir bölümüdür. Tüm bunlara ek olarak, tıpkı ağzın yemek yeme davranışına yönelmesi için tat alma duyuları ile donatıldığı gibi, cinsel organlar da dokunuşlardan zevk alan merkezler olarak sinir ağları ile donatılmışlardır. Şehvet ve sevgi dolu bir dokunuş bu bölgelerin uyarılmasına neden olacaktır. Vajinanın adet kanamaları, pH dengeleyici salgı bezleri ve yağlanma yoluyla çok karmaşık bir temizlenme sistemi vardır. Geri kalan üreme sistemi ise kişiyi hayrete düşürecek kadar iyi çalışan ve haz almaya odaklı bir mekanizmaya sahiptir. Bu kadar değersizleştirmek ve pis olarak adlandırmak doğru bir yaklaşım olamaz.

YANLIŞ 3: Kadın için cinsellik bir görevdir.

Evliliğe kadar bakire kalmayı tercih eden kadınlarda, cinsel ilişki yaşamamak için direndikleri bir süreçten, birden yatakta bir performans sergilemeleri gereken bir sürece geçiş dramatik olabilmektedir. Maalesef bazı aileler veya topluluklar cinselliğin kötü ve pis olduğuna dair mesajlar vermektedirler. Bunlar kolaylıkla üstesinden gelinemeyecek çekirdek düşüncelerdir ve evlilik yaşantısına da yansır. Toplumsal öğretilerde, evlilikte bedenlerin hoş ve zevk dolu bir yaşantı içerisinde olacağı vurgulanır. Ne yazık ki bu tip öğretilerde zevkin sadece erkeğe has olduğu gibi asılsız bilgiler de yer alır. Oysa kadın da erkek de hem ruhsal hem de bedensel olarak zevk almaya uygun olarak tasarlanmıştır. Hem kadın hem de erkek vücudunda dokunulduğu zaman uyarılan cinsel organlar ve bölgeler vardır. Kadının da erkeğin de hormonsal bir cinsellik döngüsü vardır.

Bu döngüde cinselliğe yönelik fiziksel, duygusal ve zihinsel dürtüler oluşur. Bu dürtüler düşünceleri etkiler ve fiziksel yansımaları, iyi, normal ve eşler arasında sevgi dolu bir yakınlaşma sağlayıcı bir fonksiyona sahiptir. Eğer istenilirse, cinsellik hem kadın hem de erkek için eğlenceli bir hal alabilir. Kadınlar için cinsellik bir ‘görev’ değil, bir ‘armağan’dır, ‘hak’tır. Burada bir cinsiyet ayrımından söz edilemeyeceği gibi her iki cinsin de birbiriyle yapacağı paylaşımlar karşılıklı olarak haz alıp vermeyi sağlamaktadır.

YANLIŞ 4: Cinsel birleşme yanlış bir şeydir.

Bazı aileler, çocuklarını cinsel yolla bulaşan hastalıklara, istenmeyen gebeliklere ve duygusal acılara karşı korumaya çalışırlar ve bir korku iklimi yaratırlar. ‘Seks yapma’ derken ‘İleride kocanla özgürce seks yapabilirsin’ demeyen aileler, maalesef cinsellikle ilgili iyi hiçbir şey söylemedikleri için, çocuklarına bozulmuş bir bakış açısı bırakırlar.

Dengeli bir cinsel bilgilendirme içerisinde cinsellikle ilgili sınırların çok net bir şekilde ortaya konması önemli olsa da, evlilik ilişkisi içerisindeki cinsellik yaşantısının kadın ve erkeğin birbirlerine bağlanmalarındaki önemi ve diğer olumlu tarafları ile ilgili de bilgilere mutlaka değinilmesi gereklidir. Bu nedenle ‘cinsel birleşme’ yanlış bir şey değildir; rahatlamış ve gevşemiş bir halde, sevişmenin ve dokunmanın verdiği hazza ve hissetmeye odaklanarak, herhangi bir performans hedefi koymadan, zamandan kopma, haz alıp haz verebilme, ruhu ve bedeni bir armağan gibi paylaşabilme, kimseyi tatmin etme zorlantısı olmadan, ne olursa olsun bir şekilde boşalabilme bilim ve sanatıdır…



Habere Yorum Gönder

Habere yorum yapın, sesinizi duyurun
* T.C. yasalarına aykırı, kin, nefret, hakaret, suç unsuru içeren yorumlar yayınlanmayacaktır!



BENZER HABERLER

SON YORUMLAR

TİKA’dan Türk-Macar ortak sanatına destek
YORUMMacarlar'da aslında Türklere çok benziyor. Ne de olsa bir zamanlar dünyanın en büyük devletiydik. - Olcay Orçun

Süleyman Demirel’in ablası hayatını kaybetti!
YORUMAllah rahmet eylesin. Her canlı bir gün ölümü tadacak... - Selçuk Uygur

AK Parti’nin referandum şarkısı: TABİİ Kİ EVET
YORUMEvet çıktı bakalım neler gelecek başımıza. Millet bilmeden evet'e bastı oyları. İnş hepimiz için hayırlısı olur. - Hüseyin Koçar

İlker Başbuğ oyunu kullandı
YORUMHaber değeri çok önemli. Oy kullanmasaydı ne olurdu acaba... - İlker Koçak

Güney Avrupa Ülkeleri Zirvesi başladı
YORUMBu zirvelerde neler oluyor acaba. Bir sonuç çıkıyor mu? - Rahşan Koç